Canlılar ve gezegen için sürdürülebilir ve sağlıklı bir geleceği önemsiyorum. Bir iletişimci olarak iklim krizi, küresel ısınma, kirlilik, biyoçeşitlilik ve insani yaşam, eşitlik, adalet gibi konuları ve bunların günlük hayatımıza olan etkilerini iletişim merceğinden değerlendiriyorum. Daha sağlıklı bir dünyaya geçiş için herkesin atabileceği küçük ve pratik adımlara da dikkat çekmeyi amaçlıyorum.
Ülkemizin; her gün başka bir diken çıkararak, adeta gözümüze batırır bir acıyla yaşamamıza sebep olan gündemi, her birimizi birer endişe yığınına çeviriyor.
Deprem felaketinin gerçekleştiği an yol açtığı ağır kayıp ve zararlar dışında bir de uzun dönemli çevresel ve yine doğrudan insan sağlığını etkileyebilecek etkisi var. O da geride bıraktığı enkaz atıklarından kaynaklanıyor.
‘Ne olacak bu memleketin hali hocam?’ diye sordum oturur oturmaz karşısına. Güldü. Çok beklendik bir soruydu belli ki. ‘Kiminle ne sohbet olursa olsun konu buraya geliyor’ dedi. ‘Eskiden farklı farklı konularda sohbet ederdik, şimdi hepimizin ortak sorusu bu oldu’ diye ekleyerek.
Önümüzdeki 2 yılın en önemli küresel riski ne biliyor musunuz? Yaşam maliyeti krizi. Yani, temel ihtiyaçların karşılanması için gereken ekonomik maliyetin çok sarsıcı şekilde yükselmesi ve küresel düzeyde bunun çoğunluğu da kapsayacak şekilde yaygınlaşması.
16 Ekim 1968'de Meksika'daki Olimpiyat Oyunlarında, iki Afrika kökenli Amerikalı atlet Tommie Smith ve John Carlos, zorlu 200 metre yarışının sonunda altın ve bronz madalya almaya hak kazandı.
Kritik iklim krizi meselesiyle ilgili karmaşık gözüken ve birbirine giren kavramları basitçe ortaya koymak, bu konuları daha fazla kişinin anlayabilmesi ve böylece aksiyona geçmesi için önemli.
Ozon deliğini hatırlıyor musunuz? Ya da bir dönem üzerine felaket senaryolarının yazıldığı ozon deliği konusunun bugün ne durumda olduğunu biliyor musunuz?
Dünya, biraz iddialı olabilir ama, bugün yaşadığı sıkışmayı tarih boyunca belki de hiç yaşamadı. Ekonomik, siyasi, sosyal, çevresel sorunlar artık her geçen gün daha da büyüyerek insanlığın üstüne bir kara bulut gibi çöküyor.
Slyvester Stallone’nin başı 18 milyon dolarlık malikanesinin ihtişamlı bahçesini suladığı için belada! Aynı durum Kourtney Kardashian, Howie Mandel gibi ünlüler için de geçerli.
Elektrikli araçlar gezegene faydalı değil mi? Elbette, fosil yakıtla çalışan araçlarla karşılaştırılmaz bile. Peki öyleyse, dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisinin ESG endekslerinde liste başı olması gerekmiyor mu? Cevap: Gerekmiyor!